5 Şubat 2018 Pazartesi

CUMHURİYET DÖNEMİ ÇOK PARTİLİ HAYAT’A GEÇİŞ VE MENDERES DÖNEMİ TÜRKİYE’NİN İÇ SİYASETİ\ÖMER FARUK SARI

Türkiye İkinci Dünya savaşına girmemesine rağmen, savaşın getirdiği ağır sarsıntı ve tehditlerden etkilenmiş bu tehditlere karşı sıkı önlem alarak ekonomik tedbirlere başvurmuştur. Bu bağlamda Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı gerek parti içi gerek parti dışı muhalefetin ortaya çıkacağının sinyallerini vermiştir.





Ömer Faruk Sarı 
Giresun Üniversitesi Stratejik Araştırmalar 

Topluluğu Yönetim Kurulu Üyesi


Milli şef İnönü döneminde ilk muhalefet hareketinin öncülüğünü Celal Bayar yapmış ve 1944 yılında TBMM'de Muvazene-i Umumiye Kanunu görüşülürken, hükümete sert eleştiri de bulunmuş, hayat pahalılığından, 



yoksulluğun giderek arttığı, üretimin azaldığı, üreticilerin zarara uğradığını söylemiş ve bu söylemde aslında yasaya vereceği oyu belli etmiştir.
      Demokrat Parti'nin doğmasına neden olan muhalefet hareketi 1945 yılı bütçe görüşmelerinde ortaya çıkmıştır. Adnan Menderes, Feridun Fikri Düşünsel, Hikmet Bayur, Emin Sazak gibi isimler tek parti dönemin de görülmeyen bütçe açığı, toprak kanunu gibi olayları sert bir dille eleştirmişlerdir. Bu isimler tasarıya ret oyu vermiş Adnan Menderes toprak kanunu tasarısını eleştirmesi üzerine tüm dikkatleri üzerine çekmiştir. Parti grubuna ‘’Dörtlü Takrir’’ vererek muhalefetliğin sadece bütçe ve toprak kanununa olmadığını göstermek istemiştir.
 DÖRTLÜ TAKRİR
‘’Milli hakimiyetin tek tecelli yeri olan TBMM’de murakabenin sağlanmasını, demokratik müesseselerin serbestçe doğup yaşamasına engel olan ve anayasanın halkçı ruhunu telkid eden bazı kanunlardan değişiklik yapılması ve parti tüzüğünde yine bu maksatların icap ettirdiği tadillerin hemen icrasını’’ teklif etmiş isteklerinde özellikle 3 nokta üzerinde toplanmışlardır.
1)    Kanunlardaki ve parti tüzüğündeki anti-demokratik hükümlerin tasfiyesi,
2)    Meclisin hükümeti gerçekten denetlemesi,
3)    Seçimlerin serbestçe yapılması.
(Her ne kadar da ‘’Dörtlü Takririn’’ çok partili hayata geçişi olarak gözükse de muhalifler tarafından inkar edilmiştir.)
   DEMOKRAT PARTİ’NİN KURULUŞU (7 OCAK 1946)
Takrirlerin reddedilmesi üzerine Adnan Menderes ve Fuat Köprülü görüşlerini ve eleştirilerini Vatan Gazetesin de yayımlamaya başlamış bu ağır yazılar karşısında CHP uzun süre sessizliğini bozdu. Parti içinde bu iki vekilin ihraç edilmesi üzerine konuşulmaya başlandı. 21 Eylül 1945’te toplanan parti divanı bu iki isimi partiden ihraç etti. Refik Koraltan Vatan Gazetesin de verdiği bir demeçte, bu kararların parti tüzüğüne aykırı olduğunu eleştirince 27 Kasım 1945’te CHP’den uzaklaştırıldı. Takririn lideri olan Celal Bayar meclise sunduğu 17. ve 50. maddelerin değiştirilmesi kararı reddedilince partiden ihraç edilen arkadaşlarının yanında olduğunu söylemiş ve 26 Eylül 1945’te istifa etmiştir.
     Celal Bayar’ın partiden ayrılması, ayrılan arkadaşlarıyla yeni bir parti kuracaklarının göstergesiydi. 1 Aralık tarihinde basına demeç veren Bayar yeni parti kuracaklarını açıklamış ve üç gün sonra İsmet İnönü, Celal Bayar’ı yemeğe davet edip konuşmuşlardır. Bu konuşmadan ötürü iktidar partisinin onayını alan kurucular 7 Ocak 1946’da resmen Demokrat Parti'yi kurmuşlardır.
DEMOKRAT PARTİ'NİN İÇ SİYASETİ VE MENDERES   DÖNEMİ (1950-1957)
Parti her alanda liberalizmin savunucusu olmuş ve muhalefetin çığ gibi büyümesine neden olmuştur.  Cumhuriyet tarihimiz ilk çok partili ve tek dereceli seçimi 21 Temmuz 1946’da yapmış ve tarihe ‘’Hileli Seçimler’’ olarak geçmiştir.
       ‘’Hileli Seçimler’’ sonrası Demokrat Parti'nin amacı dört yıl boyunca yurdu gezerek yürüttükleri mücadele de, iktidar mücadelesinden çok bir demokrasi mücadelesi şeklinde olmuştur.
1950-1954 DÖNEMİ
Demokrat Parti'nin kurulduğu günlerde biz şimdi ‘’Hasanla Memoların ayağınamı gideceğiz’’ diyen CHP katı zihniyeti 1946-1950 yılları arasında kırılmış o tarihlere kadar büyük şehirlerin caddelerinde dolaşmasına bile izin verilmeyen, aşağılanan, horlanan köylüler ise  ayaklarına kadar gelen politikacıları dinlemeye başlamış. Siyasilerin kendilerini beğendirme yolunda harcadıkları çabayı biraz da ironi ile karışık bir gururla seyretmiştir. 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan seçimlere yedi parti katılmış; CHP bütün illerde, DP Hakkari hariç bütün illerde, Millet Partisi 22 ilde, Milli Kalkınma Kartisi 3 ilde, Toprak Emlak ve Serbest Teşebbüs Partisi, Türk Sosyal Demokrat Partisi ve İşçi Çiftçi Partisi sadece İstanbul’da seçimlere girmiştir. Seçim sonuçlarına göre: DP %53.3 oranla 408 milletvekilinin sahibi olurken CHP %39.9 oranla 69 milletvekilliği kazanmıştır.
        Yeni TBMM 22 Mayıs 1950 tarihinde toplanarak TC’nin üçüncü Cumhurbaşkanlığına Celal Bayar TBMM başkanlığına Refik Koraltan seçilmiştir. Celal Bayar aynı gün yemin ettikten sonra Adnan Menderesle görüşmüş Adnan Menderes'i Başbakanlığa getirmesi kendine de 10 yıl sürecek Çankaya köşkünün kapılarını açmıştır.
Menderes Hükümeti
İktidarın ilk ayı içinde çok önemli kararlar aldı. 
*Ordunun yüksek mevkilerinde değişiklik yapıldı.
*Valiler arasında geniş bir tasfiye harekatı başladı.
*16 Haziran 1950’de ezanın Arapça okunmasını yasaklayan kanun yürürlükten kaldırıldı.
*DP iktidarı 14 temmuz 1950 tarihinde genel af çıkararak CHP döneminde tıka basa dolmuş cezaevleri boşaltıldı.
*DP iktidarı 25 Temmuz 1950 günü Kore kararı ile zirveye çıktı. Hükümet, Milletler Güvenlik Konseyi'nin talebi üzerine 4.500 kişilik Türk savaş birliğinin gönderilmesine karar verdi.
*Yaz aylarının son flaş icraatı Türkiye sınai kalkınma bankasının kurulmasıdır. Bu banka özel girişimi özel sermayeyi teşvik etmek amacını güdmekteydi.
*1951 yılının Mart ayında DP iktidarı henüz 1 yılını doldurmadan, Başbakan Menderesle Tarım Bakanı Nihat Eğriboz arasında yaşanan bir tartışma yüzünden hükümet istifa etmiş ve yeni hükümeti yine Menderes kurmuştur.
1954-1957 DÖNEMİ
DP 1950- 1954 arasındaki icraatları ile millet faktörünü siyaset oyununa dahil etmiş, özellikle köylü kesimin büyük desteğini almıştı. O yıllarda köy nüfusunun çok fazla olması, köy oylarını alan partinin seçimleri kazanması sonucu doğuruyordu. DP’nin 1954 yapılacak seçimlerde köy oylarının alma noktasında sıkıntı çekmeyeceği kesindi. Traktör sayısındaki artış, tarımsal krediler ve hepsinden önemlisi köylünün ürününü satacağı pazarlara ulaşması gibi tarım politikaları köylüyü çiftçi yapmıştı. Öte yandan limanlar, barajlar, köprüler, köy içme suları gibi hizmetler sayesinde Türkiye adeta şantiyeye dönmüştü.
         2 Mayıs 1954 günü yapılan genel seçimlerden Demokrat Parti Cumhuriyet tarihinin rekor oranıyla galip çıkmış %56.6 oy alan Demokrat Parti 503 milletvekili CHP ise %34.8 oranla parlementoya ancak 31 milletvekili ile girebilmiştir.
            DP iktidarının ikinci dönemi olan 1954- 1957 yılları arasındaki 3 yıllık süre Demokrat Parti'nin en fırtınalı ve en tartışmalı dönemi olmuştur. 6-7 Eylül olayları ispat hakkı Hürriyet Partisi, 29 Kasım 1955 DP grubu toplantısı ve iktidarın birçok önemli olayı bu sürede yaşamıştır. Bu dönem DP’nin 1950-1954 yılları arasındaki 4 yılın muhteşem mirasını yemeye başladığı dönemdir.
ÖMER FARUK SARI
GİRESUN ÜNİVERSİTESİ
SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ
GİSAT YÖNETİM KURULU ÜYESİ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ortadoğu ve Petroller

Ortadoğu'nun jeopolitik ve jeostratejik önemi, bölgede bulunan petrol ve doğal gaz kaynakları, devletlerin güç ve rekabet mücadeleler...