TÜRKİYE ALMANYA GERGİNLİĞİ
20 yy. başlarında Almanya –Türkiye ilişkileri Birinci Dünya savaşı ile tam bir stratejik ortaklığa dönüşmüştür. Yıllardır müttefik olan iki ülkenin yaşananlardan dolayı arası açılmıştır.
Peki son zamanlarda neler yaşandı?
Türkiye ile Almanya’nın arasını açan önemli olaylara bakarsak bunları 5 başlık altında toplayabiliriz.
1)TUTUKLAMALAR
İki ülke arasında bu kriz şubat ayında Alman Die Welt gazetesinin muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanmasıyla başlamıştır.Yücel önce gözaltına alınmış sonrada örgüt propagandası ve halkı kin ve nefret suçlamasıyla tutuklanmıştır
Yücel’in ardından Temmuz bir başka Alman vatandaşı insan hakları Steudtner tutuklandı. Büyükada’daki bir toplantı sırasında gözaltına alınan Steundtner ‘e silahlı terör örgütüne yardım etmek suçlaması yöneltildi.
2) İNCİRLİK KRİZİ VE ALMANYA’NIN ASKER ÇEKMESİ
Türkiye mayıs ayında Almanya’nın 15 Temmuz darbe girişimini desteklediği öne sürülen bazı asker diplomat ve yargı mensubuna siyasi sığınma vermesi üzerinde milletvekillerinin Adana ‘da bulunan İncirlik Hava Üssü’nü ziyaretine izin vermedi. Bu gelişme üzerinde Almanya İncirlik’te bulunan askerlerini geri çekmeye ve Ürdün’e konuşlandırmaya karar verdi.
İncirlik Üssü Ne Zaman Kuruldu ve Yasal Statüsü Nedir?
İncirlik Hava Üssü Adana ili sınırları içerinde, şehir merkezine yaklaşık 13 km mesafede bulunuyor. İnşasına Türkiye’nin NATO üyeliğinde bir yıl önce, 1951 yılında ABD Mühendislik Grubu olarak isimlendirilen bir ekip tarafından başlanan üs 1954’te açıldı.
İlk olarak ABD kuvvetlerinin olağanüstü durumlarda konuşlanma orta ve yüksek yoğunluktaki bombardımanlarda yer alan savaş uçaklarının bakımının yapılması amacıyla kullanılması öngörülüyordu.
Ancak 1980li yılların ardından üste önemli iyileştirmeler yapıldı burada düzenlenen askeri operasyonlar NATO kapsamında olduğu durumlarda bu üsse başka ülke askerleri de konuşlandırılıyor.
Üste bir TÜRK birliği de yer alırken, sivillerin yaptığı bazı işler için Türkiye vatandaşları da istihdam ediliyor.
İncirlik üssü, askerlerin ailelerinde eklendiğinde binlerce kişilik bir nüfusu barındırıyor. Üssün içinde pist, eğitim alanı ve komuta merkezi gibi askeri alanların yanı sıra burada görev yapan subayları konutları da yer alıyor.
Ayrıca tesisin içinde ABD’ li zincir restoranlar, Amerikan mallarını satıldığı büyük süpermarketler, basketbol ve beyzbol sahaları gibi tesisler yer alıyor.
Bu alanın hukuki statüsüyle ilgili bugüne kadar beş uluslararası anlaşma yapıldı.
Şuanda geçerli olan ABD ile Türkiye’nin 1980 yılında imzaladığı “Savunma ve Ekonomik İşbirliği ”Anlaşması (SEİA) dır.
İncirlik Hava Üssün’ de ABD ‘ nin yanı sıra Almanya ve Hollanda gibi diğer bazı NATO üyelerin de askerleri görev yapıyor. Almanya’nın İncirlik Üssün’ de konuşlu 200den fazla askeri bulunuyor bu askerler Tornado Jetlerinin Suriye’de gözetim görevlerinde ve İŞİD karşıtı koalisyonun uçaklarına yakıt dolumundan sorumludur.
İncirlik üssü bir yandan ABD ile Türkiye’nin müttefiklik ilişkilerinde en önemli unsurlarından biri olurken, diğer yandan da her iki ülkenin birbirine karşı diplomatik pazarlıklarda kullandığı en önemli kozları arasında yer alıyor.
ABD, 1970’li yılların ortasında Türkiye’ye silah ambargosu uygulamaya karar verdiğinde Ankara’da buna incirlikle yanıtını verdi. Türkiye sınırları içinde ABD’nin kullanımındaki üstlerini kapattı ve bunların kontrolünü TSK’ ya devretti. Bu dönemde ABD Kongresi’ nin Eylül 1978’ de Türkiye’ ye uyguladığı ambargoyu kaldırması ve askeri yardımlar yeniden tahsis edilmesi üzerine üs de normal faaliyetlerine geri döndü.
Üs, 1990-1991 yıllarındaki Birinci Körfez savaşın’ da ABD güçleri için kritik bir rol oynadı. Körfez savaşı sırasında, İncirlikte Saddam Hüseyin’ in elindeki Scud füzelerine karşı Patriot hava savunma sistemi kuruldu.
Türkiye’ de” Çekiç Güç “ olarak bilinen bu birliğin desteklediği Huzuru Temin Harekâtı, birçokları tarafından hem Kuzey Irak’ ta fiili özerk Kürt bölgesinin oluşması hem de 1990’lı yıllarda Pkk’ nın güç kazanmasının nedenleri arasında gösterildi.
O dönemde hükümete yakın bazı basın organlarında darbe girişiminin İncirlikte planlandığı ve ABD destekli olduğu yönünde iddiaları ortaya atılmıştır. Türkiye’de böyle bir üssün varlığı bu gibi tartışmalara neden olmuştur.
Her ne kadar NATO savunma planları kapsamında kullanılması öngörülse de, bu hava üssü bugüne kadar ağırlıklı olarak ABD’ nin askeri operasyonlarında önemli rol üstlendi. Bu operasyonlar önemli bir kısmı, NATO planları kapsamında olmamasından dolayı esasen uluslararası antlaşmaların da ihlal edildiği anlamına geliyor.
1958 yılında Başkan Eisenhower’ in talimatıyla Lübnan krizine müdahale için bu üsse savaş uçakları konuşlandı.
Soğuk Savaş döneminde ağırlıklı olarak istihbarat ve caydırıcılık amacıyla faaliyet gösteren üs SSCB’ nin yıkılmasının ardından ABD askeri operasyonlarında önemli rol üstlendi.
Birinci Körfez Savaşı’ nda Kuzey Irak ‘taki Amerika birliklerine hava desteği buradan gönderilirken, 2003 yılındaki Irak işgali sırasında ise hazırlanan tezkerenin TBMM tarafından reddedilmesi nedeniyle sadece lojistik destek amacıyla kullanılabildi.
ABD, 2014 yılında İŞİD ‘e karşı hava operasyonlarına başladı ve Temmuz 2015’te Türkiye bu harekât kapsamında İncirlik Üssü’ nün kullanılmasına izin verildi. İncirlik üssü bu zamana kadar bu askeri operasyonlarda kullanıldı.
İncirlik üssü ABD için çok önemlidir. Çünkü Ortadoğu ‘daki gelişmeler, bu üssün stratejik önemin hızla yeniden kazanmasına neden oldu. İncirlik şu anda İŞİD’ le mücadele kapsamında düzenlenen operasyonlar açısından en stratejik yerlerden birisidir. Özellikle coğrafi konumu ve yerleşik düzeniyle ABD’ ye Ortadoğu bölgesindeki operasyonları için maliyet ve zaman açısından önemli avantajlar sunmaktadır.
3)Almanya’nın İltica Taleplerine Olumlu Yanıt Vermesi
Türkiye, Almanya’ nın hükümetin 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu tuttuğu Fethullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğundan kuşkulanılan kişilerin iltica taleplerine olumlu yanıt verilmesine tepki gösteriyor.
Almanya’nın kaç kişiye sığınma hakkı tanıdığı ve bu kişilerin kimler olduğu bilinmiyor. Fakat o dönemde Alman basını diplomatik pasaporta sahip Türk vatandaşlarının iltica taleplerine olumlu yanıt verildiğini bildirmiştir. İltica başvurularının 15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişiminin ardında yapıldığı söz konusu olmuştur.
4)Türkiye’ nin Almanya’ nın Casusluk Faaliyetlerine ilişkin İddialar
Almanya kendi sınırları içinde yaşayan ve Fethullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğundan şüphelenilen kişilere karşı casusluk faaliyeti yürüttüğü gerekçesiyle Türkiye’ yi suçladı.
Almanya Federal Başsavcılığı MİT’ in bu kadar kapsamlı bir listeyi nasıl oluşturduğu ve böylesine bir istihbarat nasıl topladığının araştırıldığını söyledi. Şubat 2017‘ de Alman polisi bir eve baskın düzenlemiş ve Türkiye adına casusluk faaliyetleri yürüttüğü gerekçesiyle dört kişiyi gözaltına almıştı.
5)Toplantı İptalleri Nazi Benzetmesi
Almanya’ da bazı eyaletler 16 Nisan referandum öncesinde Türk bakanların yapması planlanan toplantıları iptal etti. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu kararların “geçmişteki Nazi uygulamalarında farklı olmadığını” belirtti.
Almanya Başbakanı Merkel ise Erdoğan’ın bu sözlerine, “ Bu tür benzetmeler sadece Nazileri insanlığa karşı işlediği suçları önemsizleştirmeye yarar” diyerek tepkisini ortaya koydu. Türkiye-Almanya gerginliğine sebep olan ara unsurlar bunlardır. Yıllardır birbiri ile müttefik olan iki ülke arasında artık buzların erimesine neden olacak bir durum yoktur aksine gün geçtikçe aralarındaki gerginlik artmaktadır.
Son olarak ise,
Almanya Türkiye arasında yaşanan gerginliğe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB ) üyeliğine ilişkin bir açıklamada bulunmuş;
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetimi devam ettiği sürece Türkiye’nin asla Avrupa birliğine üyesi olmayacağı söylemişti. Bunun üzerine Berlin’de “Hükümetin Açık Kapı Günü” kapsamında düzenlenen toplantıda konuşan Gabriel, Türkiye’nin AB tam üyelik müzakerelerine son verilmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulunmuş ve Erdoğan bu beklediğin ifade etmiştir.
Bu durumda Erdoğan, “Avrupa’ nın Türkiye’ye sırtını döndüğüne dair güçlü bir kanıt elde etmiş olur “dedi ve Erdoğan’ın “Bakın bizi istemiyorlar” diyeceğinide sözlerini eklemiştir.
YASEMİN AYDIN
GİRESUN ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTRIMALAR TOP.
YÖN. KURULU ÜYESİ
ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ